USKUMRUKOY TR.GG
   
 
  Köy Hakkında Genel Bilgi
USKUMRUKÖY Uskumru Köy Sarıyer'in deniz sahili olmayan köylerinden olup Gümüşdere, Kilyos, Demirciköy, Zekeriyaköy, Bahçeköy ve Belgrat Ormanlarından sınır alır. Köy, İlçe merkezine 9, Taksim'e 29 ve Eminönü'ne 32 km, uzaklıktadır. Uskumru Köy yerleşim bölgesi olarak çok eskilere dayanan bir tarihe sahiptir. Cenevizlilerin bölgeye hâkim olduğu dönemlerden kalma Ceneviz yapısı gözetleme kulesi hala yerli yerindedir. Buradan yola çıkılırsa çok eski bir köy olduğu ortaya çıkar. Köyün ismi efsaneye dayandırılmaktadır. Efsaneye göre bir ermiş kişi buradan geçerken atı kösteklenmiş ve yere düşmüştür. Yardıma koşanlara buranın ismi ne diye soran ermiş kişiye "Kumru" demişlerdir. Ermiş kişi o halde buranın adı Uskumru Köy olsun demiş ve köyün ismi öyle kalmıştır. Diğer bir söylenceye göre köyün ismi "Us" dan ileri gelmektedir. "Us" akıl olduğuna göre akıllı insanların köyü anlamına Uskumru Köy denilmiştir (Salih Acarel; "III. Sultan Murat döneminde köyde gezen ve gençlerle konuşan sadrazam, onları çok sağlıklı ve zeki görmüş ve bu nedenle gençlerin bulunduğu köyün adı Kumru yani Uskumru Köy olsun" dediğini yazmaktadır.) Bu iki söylenceden ikincisi daha akla yakın gelmektedir. 1867 yılında bölgede çalışan Alman haritacılar köye "Skomberejoi adını vermişlerse de denizle ilgili olan bu ad tutmamıştır. Uskumru Köydeki gözetleme kulesinin adı Ovidius Kulesidir. Kule benzeri olmayan ilginç bir kuledir. Kare biçiminde yapılan kulenin gözetleme amacı için yapıldığı açıktır. Kulenin en üst kısmında geceleri meşaleler yakılıyor ve boğazı geçmek isteyen gemilerin kayalara çarpmaması için yol gösterici oluyordu. Efsaneye göre, kuleye adı verilen 50 yaşındaki Ovidius, M.S. 8. yılda İmparator Augustus tarafından Roma'dan kovuldu. Ovidius güzel fakat açık saçık şiirler yazarak toplumu rahatsız ediyordu. O nedenle Ovidius İmparator tarafından sürgün edilmiş, gemi ile Tuna yakınlarındaki Tomi'ye giderken gemiden Uskumru Köy kulesini görmüş, kuleye de bu nedenle Ovidius Kulesi denilmiş. Bu görüş bir efsaneye dayanmaktadır. Cenevizlilerin Kilyos (Kumköy) Kalesini 14. yy.da yaptıklarına göre, bu kulenin de bu asırda veya bir asır evvel Cenevizliler tarafından yapılmış olması daha akla yakındır. Zaten bu nedenledir ki kulenin Cenevizliler tarafından yapıldığı söylemi yaygındır. Uskumru köyün en eski tarihi eseri bu kuledir. Köy içindeki camiin arka tarafında Bizans döneminden kalma bir de tarihi hamam kalıntısı bulunmaktadır. Ayrıca Sefadere mevkiindeki kilise kalıntısı var (Kilise kalıntıları site içinde kalmıştır). Ayrıca cami de Osmanlılar döneminden kalma tarihi eserlerdendir. 17. yüz yılda yapıldığı söylenegelen ve bazı kısımları tarihi özellikler arz eden bu cami ve minaresinde yapılan onarım sırasında tarihi dokuda bozulmalar görülmüştür. Köy içinde eskiden kalma ahşap evler bulunmasına karşın, yeni kagir bina, villa ve sitelerle köy genişleme göstermektedir. Uskumru Köyde üç tarihi çeşme vardı. Osman Ağa Çeşmesi (1781) zamanla yıkılıp gitmiş, Necip Ağa Çeşmesi (1909) köy girişinde harap halde duruyor, imam Hasan Efendi Çeşmesi (1870) ise onarılarak eski hüviyetinden tamamen uzaklaştırılmış, sadece kitabesi korunmuştur. Köydeki diğer çeşmeler yeni dönem çeşmeler olup tarihi özellikleri bulunmuyor. Çeşmelerden köy suyu akışı vardır ve suyun ayrıca bir ismi yoktur. Uskumru Köy sınırları içinde dört Müslüman Mezarlığı var. Biri muhtarlıkça etrafı çevrilerek koruma altına alınan ve gömü yapılmayan eski mezarlıktır. İkincisi halen kullanılan ve Kırım Savaşında (1856) şehit olan bir kısım askerin gömülmesi nedeniyle Şehitlik Mezarlığı olarak isimlendirilen ve halen kullanılan mezarlıktır. Diğer iki mezarlık Uskumru Köy sınırları içinde olmasına karşın Kilyos (Kumköy) ile özdeşleşmiş ve bu isimle anılmaktadırlar. Bunlardan biri Ağlamış Baba "Ağlamalı Baba" mezarlığı diğeri de İstanbul Büyükşehir Belediyesince yapılan sadece İstanbul'un değil Türkiye'nin de en büyük mezarlığı olan Kilyos Mezarlığıdır. Bu mezarlıkta sadece Müslümanlara değil Batıl dinler, Yehova şahitleri gibi değişik inanç sahiplerine gömü yeri ayrılmış bulunmaktadır. Köyde kilise mevkii denilen yerde eskiden Hıristiyan Mezarlığı bulunuyordu. Uskumru Köyün yerli halkı Rum'du. 17. yy.da Sultan III. Murat, Rus Kazaklarının boğaz köylerine yaptıkları baskınları önlemek amacıyla köye yeniçeri bölükleri yerleştirmiş, buradan da anlaşıldığı gibi köyün ilk Müslüman sakinleri askerler ve asker aileleri olmuştur. Uskumru Köy 93 Harbi (1877 Rus Harbi) nedeniyle büyük göç aldı. 1924 mübadelesinde gelenlerle beraber köy halkı karışık hale geldi. Köy son zamanlarda göç vermesine karşın siteleşme nedeniyle her geçen gün büyümektedir. Köy halkı eskiden bahçecilik, hayvancılık ve odunculuk işleriyle uğraşırdı. Son yıllarda köyün verimli arazileri müteahhit ve kooperatiflere satılarak aşırı derecede villa tipi ve site şeklinde yapılanmaya gidilmiştir. Böyle olunca da köyde, ormancılık, sulu ziraat ve hayvancılık yerine ticaret gelişme göstermeye başlamıştır. Uskumru Köyün en büyük kaybı meşhur Uskumru Köy kumluğunun (kum çölünün) imara açılmasıdır. İTÜ mensuplarının kooperatifi tarafından bu alana Arıköy Sitesi yapılmak suretiyle film yapımcılarının doğal platosu yok edildi. Uskumru Köyde yeni yapılan ve Zekeriyaköy, Gümüşdere, Kısırkaya ve Uskumru Köye hitap edecek olan, Sarıyer Sağlık Grup Başkanlığına bağlı bir sağlık merkezi yapılmıştır. Celal Mete tarafından babası İsmail Hakkı Mete adına yaptırılan bu sağlık merkezi aynı adı taşımaktadır. Köy çıkışında adına otobüs durağı yapılan Em. Korg. Salih Acarel'de Uskumru Köylüdür. Köy çevresinde yer alan Güney Villaları, VIP Sitesi, Park Villaları, Arıköy Sitesi, Boğaziçi Üniversitesi Kilyos Sarıtepe Kampusu ve METAŞ Villaları gibi yerleşim bölgeleri de köy nüfusunun artmasına neden olmaktadır. Evliya Çelebi'nin "çayırları cennetten bir köşeyi andırır" dediği Uskumru Köy turizme açık köylerden biridir. Uskumru Köyde eskiden mazotluğun değirmeni, Kilyos Deresi üzerinde su değirmeni, Ağlamış Baba Tepesinde yel değirmeni vardı. Uskumru Köy; mükemmel çay bahçeleri, piknik yerleri ve restaurantları ile bilhassa yaz aylarında binlerce insanı ağırlar. Sarıyer ilçesi içinde en çok restaurant ve çay bahçesine sahip olan köy Uskumru Köydür. Doygun, Domani, Salim Baba, Atış, Bolu 1, Salih 1, Huzur, Dağ, Bolu 2, Yeşilova, Salih 2 ve Munzur restaurantları ile köye restaurantlar köyü de denilebilir. Uskumru Köyde iki ilköğretim okulu ve bir lise var. Bunlardan Uskumru Köy İlköğretim Okulu 1960 yılında tek dershaneli olarak yapılmış ve 1961 yılında eğitim ve öğretime başlamıştır. 1977 yılında dershane ortadan bölünerek iki derslik haline getirilmiştir. Sekiz yıllık eğitim başladıktan sonra beşinci sınıftan sonraki öğrenciler Gümüşdere Köyü İlköğretim okulunda eğitime devam etmişlerse de son yıllarda Kilyos ve Sarıyer'e gitmektedirler. Diğer ilköğretim okulu Arıköy Sitesi içinde Anafartalar İlköğretim Okulu adıyla 2003 yılında eğitim ve öğretime açıldı. Bu okul, Sarıyer'deki Etüd ve Beslenme uygulamalı tek okuldur. Uskumru Köyde hayırseverlerden Ali Alkanat tarafından yaptırılan ve 2003/2004 eğitim ve öğretim yılında hizmete açılan Uskumru Köy Ali Alkanat Çok Programlı Lisesi var. Uskumru Köy de göç alan köylerdendir. Son nüfus sayımına göre (1997) köyün nüfusu 1.412'dir. Muhtarlık kayıtlarında ise köy nüfusunun 3.760 olduğu görülmektedir. Yaz aylarında bu sayı daha da artmaktadır. Uskumru Köyde bugüne kadar Kadir Özsoy, Hayrettin Öcalan, Mehmet Gökdoğan, Bican Engin, Mehmet Soydan ve Halil Özkaya (halen görevde) muhtar olarak görev yaptılar.
USKUMRUKOY
 
 
Bugün 5 ziyaretçi (5 klik) kişi burdaydı!
USKUMRUKOYU Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol